Danıştay 6. Daire, Esas No: 2018/5736, Karar No: 2022/1978

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/5736 E. , 2022/1978 K.
“İçtihat Metni”


T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/5736
Karar No : 2022/1978

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. …- Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Çatalca ilçesi, .. Mahallesi, … Bağlar Mevki … pafta, … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli ve … sayılı kararı kabul edilen ve 21/04/2010 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli Karacaköy Nazım İmar Planı ve Çatalca Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı kabul edilen ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli Karacaköy Uygulama İmar Planının iptali istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince, davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki idare mahkemesi kararının bozulması yolundaki Danıştay Altıncı Dairesinin 16.05.2016 tarih ve E:2014/6295, K:2016/3420 sayılı kararına uyularak, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun dosyada bulunan bilgi ve ve belgelerle birlikte incelenmesinden Çevre ve Orman Bakanlığı İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü Çatalca Orman İşletme Müdürlüğü’nün 24.09.2010 tarihli ve 8483 sayılı Karacaköy 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planına ilişkin yazısında “… Kurumumuzun, Karacaköy 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı sınırları içerisinde orman alanlarının kaldığı tespit edilmiş olup, bu alanlar plan sınırları içerisinden çıkarıldıktan sonra tekrar değerlendirilmeye alınacaktır.” şeklinde görüş bildirdiği, 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planında belirtilen orman alanlarının korunması ve ormana yönelik gelişme baskının engellenmesi konularında dava konusu Karacaköy 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı ve dayanağı Karacaköy 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planının üst ölçekli plan kararlarına uygun olmadığı, ormanların geliştirilmesi ve sınırlarının korunması hususunda Anayasanın 169. maddesine ve 6831 sayılı Orman Kanunu’na uygun olmayan planlamanın gerçekleştirildiği, orman alanı sınırının korunmayarak konut ve yol alanına açıldığı, söz konusu alanda yer alan yapıların mevcut durumu dikkate alınmadan ve Anayasanın 35. maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkı ihlal edilerek planlama yapıldığı, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile uyuşmazlık konusu taşınmazdan geçirilen 10 metrelik yolun orman alanı içinden de geçirildiği ve alanda yer alan yapıların halihazır durumunun planlama kararlarında göz önüne alınmadığı anlaşıldığından dava konusu imar planlarının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına uygun olmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVALI … BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞININ İDDİALARI: 1/1000 ölçekli uygulama imar planında öngörülen 10 metre genişlikte yolun orman alanından geçmediği, uyuşmazlık konusu taşınmazın orman alanına bitişik konumda bulunduğu bu nedenle taşınmaza kuzeyinden mahreç vermek amacıyla yolun planlandığı, söz konusu parselin kadastral sınırı ve orman kadastrosu esas alınarak planlama yapıldığı belirtilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALI … BELEDİYE BAŞKANLIĞININ İDDİALARI : Dava konusu imar planları yapılırken Orman İşletme Müdürlüğü görüşünün alındığı, 10 metre genişlikte yolun orman alanından geçmediği, taşınmazın batısından geçirilen 7 metre genişlikte yaya yolunun ise kuzeyinden geçen 10 metrelik yol ile yaya-taşıt yolu bağlantısı kurduğu belirtilerek dava konusu işlemin iptali yolundaki mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ: İdare Mahkemesince, karara dayanak alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığı, ayrıca dava konusu planın konut alanı plan kararına ilişkin kısmının iptali istenmediğinden mahkemece bu kısımda dava konusu alınarak verilen iptal kararında bu yönüyle de isabet bulunmadığından temyize konusu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul ili, Çatalca ilçesi, … Mahallesi, … Mevkiinde kain … pafta, … parsel sayılı taşınmaz, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli ve … sayılı kararı kabul edilen ve 21/04/2010 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli Karacaköy Nazım İmar Planında; “25 ki/ha yoğunlukta konut alanı”, Çatalca Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı kabul edilen ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli Karacaköy Uygulama İmar Planınında ise “kısmen ayrık nizam 2 kat yapılaşma koşullarında konut alanı, kısmen 10 metre genişlikte yol alanı, kısmen de 7 metrelik genişlikte yaya yolu alanı” olarak planlanmıştır. Dava konusu edilen planlardan önceki 1000 ölçekli uygulama imar planında (Planın onaylanma tarihi hakkında bilgi bulunmamaktadır.) uyuşmazlık konusu taşınmaz konut alanı olarak planlanmış 10 metre genişilikteki taşıt yolu ile 7 metre genişlikteki yaya yolu taşınmazın batısından geçirilmiştir. Dava konusu edilen uygulama imar planında ise taşınmazın kuzeyinden 10 metrelik taşıt yolu; batısından ise 7 metrelik yaya yolu geçirilmiştir. Davacı tarafından dava konusu imar planları ile getirilen 10 metre taşıt yolunun taşınmaz üzerinde bulunan mevcut yapılar üzerinden geçtiği gerekçesiyle kaldırılması ve 7 metre genişlikte yaya yolu güzergahının düz şekilde geçirilmesi gerektiği istemiyle 09.05.2011 tarihli dilekçe ile yapılan itirazın reddi üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde; nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
İşlem tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 29. maddesinde; “İmar planında gösterilen yolların genişletme, daraltma ve güzergahına ait imar planı değişikliklerinde 1) Devamlığı olan bir yol belli bir kesimde daraltılamaz. 2) Yolların kaydırılmasında, mülkiyet ve yapılaşma durumu esas alınır. 3) İmar planlarındaki gelişme alanlarında (7,00) metreden dar yaya, (10,00) metreden dar trafik yolu açılamaz, Meskun alanlarda mülkiyet ve yapılaşma durumlarının elverdiği ölçüde yukarıdaki standartlara uyulur. 4) İmar planı değişikliği ile çıkmaz sokak ihdas edilemez. 5) İmar planı içinde kalan karayolu, kent içi geçişinin değiştirilmesi durumunda, Karayolları Genel Müdürlüğü’nden alınacak görüşe uyulur.” kuralı yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyada bulunan bilirkişi raporunda, uyuşmazlık konusu 10 metrelik taşıt yolunun orman alanı içinden geçirildiği ve alanda yer alan taşınmazlar üzerinde bulunan yapıların durumu dikkate alınmadan planlama yapıldığı, orman alanı sınırının korunmayarak konut ve yol alanına açıldığı; 7 metrelik yola ilişkin olarak ise, hiçbir parsele mahreç vermeyen gereksiz bir yol olduğu, parselin batısının bu yola ihtiyacı olmayan orman alanı olduğu belirtilerek dava konusu işlemin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına uygun olmadığı yolunda görüş bildirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu 10 metrelik taşıt yolunun, orman alanı ve konut kullanımları arasında kaldığı, bu kullanımların ve farklı kullanım kararlarına konu yapı adalarının birbirinden ayrılmasına yaradığı anlaşılmış ise de davalı idareler tarafından 10 metrelik taşıt yolunun orman alanı sınırı dışında kaldığı ileri sürülmekle birlikte dava konusu imar planı plan paftalarından uyuşmazlık konusu yolun orman sınırları içerisinde kalıp kalmadığı, uyuşmazlık konusu taşınmazın kuzey kısmındaki yapılardan geçen 10 metrelik yol alanının, taşınmaz üzerinde bulunan yapı kitlesi dikkate alınarak kuzeye doğru kaydırılmasının mümkün olup olmadığı hususunda kanaate varılamamıştır. Diğer taraftan Bilirkişi raporunda, dava konusu edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planının üst ölçeğini oluşturan 1/5000 ölçekli nazım imar planı plan kararlarına uygun olup olmadığı yönünde de bir inceleme yapılmamıştır. Nitekim Danıştay Altıncı Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre, 10.00 metre en kesitli yolların, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümünü gösterecek olan 1/5000 ölçekli nazım imar planında yer alması gerektiği, daha dar en kesitli yol ise üst ölçekli nazım imar planında yer almadan da 1/1000 ölçekli uygulama imar planında gösterilebileceği yönündedir. Bu durumda, dava konusu edilen 1/5000 ölçekli nazım imar planında 10 metrelik yolun gösterilip gösterilmediği veya güncel 1/5000 ölçekli nazım imar planınında 10 metrelik yolun gösterimine yönelik bir değişiklik yapılıp yapılmadığı hususları araştırıldıktan sonra yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Dava konusu edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planında öngörülen 7 metrelik yaya yolun ise ağaçlandırılacak alan ve konut alanı kullanımları arasında kaldığı ve bunlar arasındaki yaya ulaşımı ihtiyacını karşılamaya yönelik olduğu anlaşılmış ise de bu yol alanının eğri bir şekilde ağaçlandırılacak alan sınırından geçirilmesinin teknik zorunluluktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, düz bir hat izleyecek şekilde güzergahının belirlenip belirlenemeyeceğinin araştırılması gerekmektedir. Bu itibarla ve aralarında yol konusunda uzman olan bir kişinin de yer alacağı yeni bir bilirkişi kuruluna, yerinde keşif ve inceleme yaptırılması suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Diğer taraftan davacı tarafından yapılan itirazın ve dava dilekçesinin içeriğinden görülmekte olan davanın konusunun dava konusu imar planları ile getirilen 10 metrelik taşıt yolu ve 7 metrelik yaya yolunun planlamasına ilişkin olduğu, bu nedenle dava konusu imar planları ile getirilen konut alanı plan kararının bakılan davada inceleme olanağı bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından, bozma kararı üzerine yapılacak değerlendirme neticesinde bu husus dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiği de açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalı idarelerin temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 22/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.