Danıştay 6. Daire, Esas No: 2019/21160, Karar No: 2021/14393

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2019/21160 E. , 2021/14393 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/21160
Karar No : 2021/14393

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …Yapı Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İzmir İli, Bayraklı İlçesi, …ada, …parselde kayıtlı bulunan taşınmazın tadil proje onayı başvurusu karşılığında imar-tadilat ruhsatı tetkik ücreti (357.697,00-TL), imar-sıhhi tesisat proje tetkik ücreti (2 adet 73.643,50-TL) ve imar-zemin etüt yerinde tetkik ücreti (150,00-TL) tahsiline ilişkin Bayraklı Belediye Başkanlığı işleminin iptali ile tahsil edilen toplam 505.134,00-TL’nin iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 9’uncu fıkrasının (d) bendinin 6 numaralı alt bendinde belediye meclisi kararı ile belirlenen ve alınan her türlü ücretin riskli olduğu tespit edilen yapılardan alınmayacağının düzenlendiği ve 6306 sayılı Yasa kapsamında riskli yapı olarak tespit edilen yapı nedeniyle, davacı şirketin muafiyet hükümlerinden yararlandırılması gerektiği sonucuna varıldığından, davacı şirketten anılan taşınmaz için imar-tadilat ruhsatı tetkik ücreti, imar-sıhhi tesisat proje tetkik ücreti ve imar-zemin etüt yerinde tetkik ücreti istenilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından iptaline, öte yandan, hukuka aykırılığı saptanan işlem nedeniyle davacı şirketten tahsil edilen 05.134,00-TL bedelin davacı şirkete ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mahkeme kararında atıf yapılan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16.maddesinin 9. fıkrasının eksik yorumlandığı, maddenin bütününe bakıldığında muafiyet hallerinin kısmi olduğunun görüleceği, söz konusu yapıda tadilat ruhsatı alınırken kullanım amacı ve yapı alanında artış yapıldığı, ücretlerin tahsil edildiği tarihte yürürlükte olan Yönetmeliğin 16/9-(b) maddesi uyarınca fark ücretlerin alındığı, ilk ruhsattaki toplam yapı alanının 35340 m2, tadilat ruhsatındaki yapı alanının 42991 m2 olduğu, 7651 m2 yapı alanında ise 13222 m2 kullanım amacı değişikliğinden dolayı oluşan alan nedeniyle toplamda 21041 m2 alan üzerinden harç ve ücretlerin hesaplandığı, dava konusu işlemlerin ve tahsil edilen ücretin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Mahkeme kararının onanması ve temyiz istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirket tarafından, İzmir İli, Bayraklı İlçesi, …ada, …parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapının riskli yapı olarak tespit edilerek yıkılmasından sonra arsasına yapılacak yeni yapı için 05.02.2016 tarihinde alınan ruhsata dayanılarak inşaata başlanmış, yapı sahibi davacı şirket tarafından 15.05.2017 tarihinde davalı idareden esaslı tadilat ruhsatı talep edilmiş, davalı idare tarafından tadilat ruhsatı için belirlenen 505.134,00-TL ücretin ödenmesi istenilmiş, davacı tarafından bu bedel ödenerek 30.06.2017 tarihinde tadilat ruhsatı alınmıştır.
Bunun üzerine, 6306 sayılı Yasa kapsamında yapılan inşaatın her türlü ücretten muaf olduğu ileri sürülerek tahsil işleminin iptali ile ödenen bedellerin iadesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 7.maddesinin 10. fıkrasında; “Riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve riskli yapıların bulunduğu parsellerde, gerçek kişilerce ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulması hâlinde, yapıların mevcut alanları için daha önce belediyelerce alınan harç ve ücretlere ilave olarak, sadece kullanım maksadı değişiklikleri ile yapı alanındaki artışlar için hesaplanan harç ve ücret farkları alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16.maddesinin 9.fıkrasının (b) bendinde; “(Değişik: RG-27/10/2016-29870) Uygulama alanında gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerince, İlgili kurum adına değil de kendi adlarına uygulamada bulunulması halinde, yapıların mevcut alanları için daha önce belediyelerce alınan harç ve ücretlere ilave olarak, sadece kullanım maksadı değişiklikleri ile yapı alanındaki artışlar için hesaplanan harç ve ücret farkları alınır.” kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda ayrıntısı verilen dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat uyarınca riskli yapının yıkılmasından sonra taşınmaza yapılacak yeni uygulamada yapı alanında artış olması veya kullanım amacında değişiklik olması halinde oluşan fark için belediyelerce harç ve ücret alınacağı, bu harç ve ücret farklarının muafiyet kapsamında olmadığı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; riskli olduğu tespit edilerek yıkılan yapının toplam alanının 2.133,57 m2 olduğu, yıkılan yapının yerine yapılacak yeni uygulamaya ilişkin 05.02.2016 tarihli yeni yapı ruhsatındaki toplam yapı inşaat alanının 35.340 m2 olduğu, 30.06.2017 tarihli tadilat ruhsatındaki yapı inşaat alanının ise 42.991 m2 olduğu, ilk ruhsat ile tadilat ruhsatı arasındaki yapı alanı farkının 7.651 m2 olduğu, öte yandan, esaslı tadilat ile yapının kullanım amacında da değişiklikler yapıldığından (40 adet meskenin işyerine dönüştürülmesi ve 15 adet işyerinin m2’sinde değişiklik yapılması neticesinde toplam 68 adet yeni işyeri oluşturulması, 168 m2 ise trafo ve kapıcı dairesi eklenmesi) 13.222 m2 de alan kazanıldığı, böylece idare tarafından toplamda 21.041 m2 alan üzerinden harç ve ücretlerin hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; ayrıntısına yukarıda yer verilen kuralların ilk ruhsat tarihi olan 05.02.2016 tarihinde yürürlükte olmadığı, dolayısıyla davacı şirketin bütün harç ve ücretlerden muaf tutulduğu, daha sonra 26.04.2016 tarihinde 6306 sayılı Kanunda, 27/10/2016 tarihinde ise anılan Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde yapılan değişikliklerden sonra, 30.06.2017 tarihli tadilat ruhsatı alımı sırasında davalı idarece harç ve ücret adıyla tahakkuk ettirilen toplam 505.134,00-TL’nin davacıdan tahsil edildiği, dava konusu bu tahakkuk ve tahsilatın işlem tarihinde yürürlükte bulunan ve ayrıntısına yukarıda verilen mevzuat uyarınca yapı alanındaki artış ve kullanım amacında değişiklik nedeniyle oluşan farktan dolayı istenildiği görüldüğünden Mahkemece bu hukuki durumun dikkate alınarak istenilen harç ve ücretlerin diğer yönlerden isabetli olup olmadığı konusunda inceleme yapılarak yeniden karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline ve tahsil edilen meblağın iadesine ilişkin Mahkeme kararına yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline, tahsil edilen …-TL bedelin davacı şirkete ödenmesine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 23/12/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir