Danıştay 4. Daire, Esas No: 2018/5265, Karar No: 2022/1523

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/5265 E. , 2022/1523 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5265
Karar No : 2022/1523

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
… Başkanlığı
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, satış memurluğunca ortaklığın giderilmesi suretiyle yapılan ihale sonucunda, İstanbul İli, Fatih (Eminönü) İlçesi, … Mahallesi, … Pafta, … Ada, … parsel sayılı taşınmazın satışı nedeniyle ihale bedeli üzerinden hesaplanan ve taşınmazın tescili aşamasında tahsil edilen toplam 391.500,00 TL katma değer vergisi ile 16.501,00 TL damga vergisinin düzeltme şikayet yoluyla iadesi istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine dair işlemin iptali ile tahsil edilen söz konusu tutarların düzeltme başvurusundan itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı tarafından satın alınan taşınmazın 2.derecede korunması gerekli taşınmaz ve kültür varlığı niteliğinde bulunması nedeniyle, yasada öngörülen katma değer vergisi muafiyetinden faydalanması gerektiğinden, davacıdan katma değer vergisi tahsil edilmesinde, vergilendirme hatasının bulunduğu, sözkonusu katma değer vergisinin terkini ve iadesi istemiyle düzeltme ve şikayet yoluyla yapılan başvurunun reddine ilişkin davalı idare işleminde hukuka uyarlık görülmediği sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu mahkeme kararının 391.500 TL katma değer vergisine ilişkin kısmında 2577 sayılı Kanun’un 49.maddesinde sayılan kaldırma nedenlerinin bulunmadığı ve davalı idare istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların da kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte olmadığı anlaşıldığından davalı idarece söz konusu kısma ilişkin olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi gerektiği, dairelerince yapılan ara kararlarına cevaben sunulan ve dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde, dava konusu 16.501,00 TL damga vergisinin dava açıldıktan sonra davacıya ödendiği anlaşıldığından söz konusu kısım hakkında karar verilmesine yer bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, kararının kısmen kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu işlemin katma değer vergisine ilişkin kısmının iptaline ve düzeltme başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle davacıya iadesine, damga vergisine ilişkin kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında yapılan iş ve işlemlerin yerine ve yasal olduğu, hukuka uygun olmayan kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 14/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacı tarafından, satış memurluğunca ortaklığın giderilmesi suretiyle yapılan ihale sonucunda, ihale bedeli üzerinden hesaplanan ve taşınmazın tescili aşamasında tahsil edilen toplam 391.500 TL katma değer vergisinin düzeltme/şikayet kapsamında iadesi isteminin reddine dair işleme karşı açılan davada verilen kabul kararının temyizen bozulması istenilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde verginin konusunu teşkil eden işlemlerin neler olduğu sayılmış, 3. bendinin (d) bölümünde, müzayede mahallerinde yapılan satışların katma değer vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmış, aynı Kanun’un 19/1. maddesinde ise, diğer kanunlardaki vergi muaflık ve istisna hükümlerinin bu vergi bakımından geçersiz olduğu, katma değer vergisine ilişkin istisna ve muafiyetlerin ancak bu Kanun’a eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenleneceği hükmüne yer verilmiştir.
Olayda, tapu kaydında “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı” şerhi bulunan gayrimenkulün icra müdürlüğünde satış bedeli üzerinden ödenen katma değer vergisinin muafiyet nedeniyle iadesi talep edilmiş ise de, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun yukarıda belirtilen 19/1. maddesi uyarınca diğer kanunlardaki muaflık ve istisna hükümlerinin bu Kanun bakımından geçersiz olduğu belirtilmek suretiyle açıklayıcı ve bağlayıcı bir hüküm getirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanunu’nda da “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı” vasfındaki gayrimenkullerle ilgili herhangi bir muafiyet hükmüne yer verilmemesi karşısında söz konusu 19. maddedeki sınırlayıcı hüküm gereğince başka bir kanundaki muafiyet hükmünün katma değer vergisi için uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Bu durumda, satış memurluğunca yapılan satış, katma değer vergisine tabi olduğundan, davacının satış memurluğunca yapılan ihalede satın aldığı gayrimenkulün satış tutarı üzerinden tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin iadesi yolundaki talebinin reddine dair işlemde hukuka aykırılık görülmediğinden, davalı idare temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.